31 Mayıs 2024 Cuma

Kötülüğün Rengi: Kırmızı (Tanıtım Fragmanı) | Türkçe fragman | Netflix


Merhaba;

Netflix 'te ilk 10 da olan bir Polonya suç ve gerilim filmi. Öncelikle diyebilirim ki sonu güzel bir ters köşe olmuş.

Biraz ağır ve soğuk geçse de akış sevdiğim bir tür suç filmleri.1,5 saat sıkılmadan izleten iyi bir polisiye diyebilirim. Rahatsız edici sahnelerin olduğunu baştan söylemeliyim.
Konusu kısaca; Polonya sahil kasabasında bir gün deniz kıyısına bir genç kadın cesedi vurur.Genç kadının annesi ve yeni savcının azmi ve vazgeçmemesi ile olaylar aydınlanmaya başlar.

Kötülüğün rengi kırmızı

Keyifli seyirler..............




30 Mayıs 2024 Perşembe


Merhabalar;

Kendi kitabımı yazma sürecindeyim , naçizane....

Biraz fanrastik gerilim türünde yazarken en çok ilham aldığım varlıklarda melekler.....

Ve bu süreç te meleklerler ilgili yazılar yazmayı da çok sevdim...

İşte onlardan bir tanesi.........



                                         Meleklerin  Cehennemle Mücadelesi

Gecenin karanlığında, yıldızlar gökyüzünde parıldarken , melekler göklerin en yüksek katmanında sessizce süzülüyordu.Her birinin kanatları , bin bir renkli ışık huzmeleriyle doluydu ve bu ışıklar, dünyaya umut ve huzur yayıyordu.

Ancak, meleklerin görevleri sadece ışık saçmakla sınırlı değildi; bazıları; insan ruhlarını karanlıktan çekip almak için cehennemin derinliklerine inmek zorundaydı.Cehennem, ateşten nehirlerle dolu,alevlerin hiç sönmediği korkunç bir yerdi. Burada kaybolmuş ruhlar acı içinde kıvranırdı.

Melekler, kanatlarının gücü ve yüreklerindeki merhametle , bu acı çeken ruhlara ulaşır , onları kurtarmak için mücadele ederdi.Her bir kurtarılmış ruh, cehennemin karanlığında bir umut ışığı olurdu.Bu kutsal görevi yerine getiren meleklerin ellerinde kutsal kitaplar vardı.Bu kitaplar , kadim bilgeliğin ve ilahi rehberliğin sembolleriydi.Her bir sayfası, meleklerin yolunu aydınlatan , onlara güç ve cesaret veren ilahi sözlerle doluydu.

Kitapların altın varaklı sayfaları, meleklerin dokunuşuyla ışıldar ve cehennemin karanlığını bir nebze olsun aydınlatırdı.Böylece , melekler kanat çırparak , cehennemin en derin köşelerine bile ulaşıp, ellerindeki kutsal kitaplarla umutsuzluğun içinde birer umut kıvılcımı yakarak, görevlerini yerine getirirdi.Bu , ışığın ve karanlığın bitmek bilmeyen mücadelesiydi; bir yanda cehennemin acıları, diğer yanda meleklerin şefkati ve sevgisi.Ve her bir kurtarılmış ruh, bu mücadelenin zaferi olurdu

29 Mayıs 2024 Çarşamba





 Merhabalar;

2024 yılı yeni basım bir kitapla geldim. Jasmin Schreiber 'in Mariana Çukuru ...

36 yaşındaki Alman yazarın sanırım ilk türkçe ye çevrilen kitabı.Kitabın konusu ; oğlan kardeşini kaybeden Paula bu acıyla nasıl baş edeçeğini bilemez ve hayatı iyiden iyiye yok olmaktadır.Tesadüfen tanıştığı Helmut ile acıları ortaktır. Bu hayatta sadece acı noktasında ortak paydaya sahip olan iki bireyin ve yanlarında ki iki canlının dağlara yolculuğunu anlatan kısa bir hikaye.

Duygusal açıdan çok etkileyici bir kitap.İlk giriş  cümleleri fazlasıyla sizi içine alıyor. Bir çok konuda ana karakterin kendi iç sesiyle konuşmasında kendi hayatınızdan doneler yakalıyorsunuz.Esasında sizin bir yandan kalbinizi kırarken bir yandan o kırıklardan umut sızdıran bir roman.

Kısaca ; sevdiğiniz,değer verdiğiniz birini kaybettiğinizde nasıl tekrar hayatta kalırım ın öğreticisi rolünde ....

*** Ölmekle ilgili, ama her şeyden çok ''yaşamak'' hakkında

***Dipteyseniz , Mariana Çukuru kadar derinlerde...Artık hiçbir şeyden keyif alamıyorsanız, yaşamak sizin için sadece hayatta kalmaksa sizi su yüzeyine tekrar ne çıkarabilir?

Okumayanlar için ; bir şans verin derim..... 

23 Mayıs 2024 Perşembe

AFFIRM Films Presents: Soul Surfer


Dalgalara Karşı....
Gerçek bir yaşam hikayesi ile karşınızdayım. 
Sinema kanallarında yüksek bir imdb puanına sahip iyi bir film.Kısaca konusu; bir köpekbalığı saldırısı sonucu kolunu kaybeden genç bir sörfçünün hikayesi.Bethany Hamilton karakterini canlandıran AnnaSophıe Rob çok iyi bir oyunculuk çıkarmış.
Çok iyi bir kariyer yapmak için hazır olan ve kendini sörfe adayan Bethany bir gün köpekbalığı saldırısına uğrar ve sol kolunu kaybeder. Günlük yaşamında tek kolla yaşamayı öğrenmek yeterince onu zorlarken , tek kolu ile sörf yapmayı da deneyecektir. Sizce başarılı olacak mıdır? Seyredip görün isterim.
Azmin, vazgeçmemenin, sınırları zorlamanın ve tabii ki inanmanın öyküsü. Ailesinin desteği ve ona olan davranış biçimleri bir çok aileye örnek olması gereken cinsten.Yine geride kalmış gizli hazinelerden biri olduğunu düşündüğüm filmi ailecek izlenilmesi gereken kategoriye koymanız gerekir.Gençlere ilham olacağını düşündüğüm bir yaşam öyküsü.
Şans verin pişman olmayacaksınız.
iyi seyirler......



22 Mayıs 2024 Çarşamba


 Jean Christophe Grange...

Polisiye gerilim bir din olsaydı tanrısı Grange olurdu diye bir tabir okumuştum.10 numara 5 yıldız bir tanımlama değil mi?

Bir polisiye sever olarak bu kalemin muhteşemliğini görmemek imkansızla eş değer.Başka bir kurgu ile yazılan ve her kitabında bir bayıltıp bir ayıltan Fransız yazar. Şapka çıkarttığım , psikolojik olarak çoğu zaman bir bitmiş ruhu kahraman kılan eşsiz kalemim dünyasına yolculuk yapmak istiyorum.

Gelin birlikte bu Fransız kalemin ihtişamını birlikte eşeleyelim.

Var mısınız ?

Yorumlarınızı bekliyorum.....



Merhaba;

Yeni bitirdiğim kitabım Jane Casey'in kaleminden Olimpos yayınlarından çıkan Kapalı Kapılar Ardında...

Bilir misiniz Jane Casey'i...eğer cevabınız hayırsa zaman kaybetmeden tanışın derim.....

Söylentiler,skandallar ve sırlarla örülü bir hikaye.Yine baş kahramanımız dedektif Maeve Kerrigan . 

Thames Nehri'nden bir kadının ceset parçaları bulunur.Bunun üzerine çavuş Maeve bu olayın başına gelir.Ölen genç bir bağımsız gazeteci Paige Hargreaves 'tir. Bu genç gazetecinin ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak hiç de kolay olmayacaktır.Soruşturma ; Londra'nın en ayrıcalıklı erkeklerinin üye olduğu kulüple ilgili bir yazı dızısıne giren Paige'nin neyin peşinde olduğunu bulmaya çalışmakla iyice derinleşir.Çavuş; gerçeği ortaya çıkarmak için kulübün zenginlik, ihtişam ve acımasızlıklarla dolu dünyasına dalmak zorundadır.Fakat onunda sakladığı sırları vardır ve maalesef gerçekler er geç su üstüne çıkarlar.

Daha öncesinde aşina olduğum bir yazar Jane Casey. Meave Kerrigan karakteri de sanki bizden bir gibi.Çok akıcı bir dile sahip olan Casey 'i okumak heyecan ve gerilimi damarlarınızda hissetmek kadar net. Polisiyenin yıldızlarından biri.Bu tür sevenlerin bildiği bir isim olduğundan şüphem yok.Üç günde bitirdim kitabı , elimden bırakmasam tüm gün okuyabilirdim. 

Sizde polisiye ve cinayet romanlarına benim kadar tutkunsanız .

Jane Casey'i göz ardı etmeyin derim.








Tanrıça serisinin ikinci kitabı...
Bahar Tanrıçası...
Serinin en sevdiğim kitabıdır.Konusuna gelince; yine rutinden vazgeçmiyor ve bir tanrıça ile bir ölümlünün yeri değişiyor evrenler arasında.Lina; çaresiz kalmış ve işlettiği fırın batmak üzere olan olgun ve ruhu iyilikle kutsanmış bir kadın.Diğer tarafta kızı ile başa çıkmaya çalışan bir tanrıça.Dileklerinin kabulu gibi olan bir ritüel ile Lina ile Persephone yer değiştirir.Hades 'in dışındaki acımasız canavar mı yoksa ruhundaki aç aşık tanrı mı üstün gelecektir bu savaşta.
Mit öykülerindeki Persephone ile Hades buluşmasının farklı bir versiyonu olarak düşünmelisiniz.
Mitolojide ki kısaca hikayesi şöyle anlatılır;
Zeus ve Demeter'in kızı olan Persephone annesinin tek varlığı ve gözbebeğidir.Bir çok tanrının peşinde olan bu güzelin en büyük talibi de yeraltı ve ölülerin kralı Hades'tir. Demeter kızına bu durumdan bahsettiğinde asla kızı kabul etmez.O bahar tanrıçasıdır ölülerle ne işi olur.Hades ısrarından vazgeçmez ve bir gün bahçelerşnde nergiz toplayan Persephone'yi kaçırır.Uzun süre bulamazlar tanrıçayı.Zeus bilmekte ana annesine söylememektedir.Bir şekilde bunu öğrenen Demeter , Hades'ten intikam almak ister .Zeus'a kızgın olan Demeter görevlerini yapmamaya başlar.Ekinler kurur, yeni filizler çıkmaz, hasat toplanamaz..Bunun böyle gitmeyeceğini anlayan Zeus, Hades ile Demeter arasında bir anlaşma yolu bulmaya çalışır. Eğer Persephone herkesin içinde kocasından memnun olduğunu ve onun yanında kalacağını söylerse ikna olacaktır Demeter. Persephone Hades'in yanında kalmak istemez ama Hades ona iki nar tohumu yedirir ve Persephone kocasıyla kalmak istediğini söyler.
Demeter buna inanmak istemese de yapacak bişey yoktur ve arayı bulmak için şöyle bir plan yapılır.Persophone yılın yarısını Hades'in yanında yarısını da Olimpos'ta annesinin yanında geçirecektir.
Bu hikayenin gerçekliğine inanan Antik Yunanlılarda Demeter'in yanında kızı olduğu zamanı ilkbahar ve yaz; kızı olmadığı zamanı da Sonbahar ve kış olarak benimsemişlerdir

21 Mayıs 2024 Salı

POINT BREAK (1991) Trailer #1 - Patrick Swayze - Keanu Reeves


Deyim yerinde ise Keeanu Reeves'in tıfıl zamanları.Patrıck Swayze ile iyi bir ikili oluşturduğu bol aksiyon dolu , tarafımca unutulmuş bir gizli hazine.Filmin konusuna gelince;Los Angeles'ta eski amerikan başkanlarının maskelerini takarak banka soyan bir grup türemiştir.Olayların geçtiği yerde bir grup sörfçüden şüphelenen FBI, onlatın arasına genç ajanları Johnny'i sokar.Gruba sızan Johnny kısa zamanda grup liderinin etkisi altına girer.
90 ların çok başarılı yüksek tempolarından biri.Keenu Reeves'i parlatan ve tabii ki Patrıck Swayze 'yi unutulmazlar arasına sokan çok güzel bir film.
Patrıck Swayze erken kaybedilmiş bir aktör.Özellikle Dırty Dancıng ve Hayalet filmlerinden sonra çok sevdiğim oyuncular arasında yerini almış bir isimdi.Öldüğü zamanları hatırlıyorum da nasıl üzülmüştüm.
Oscar'lı film yönetmeni de hakkını vermiş demeliyiz film için.
İzlediniz mi?
Bu zamanlarda basit kalabilir belki ama o zamanları düşününce harika bir film diyebiliriz.
.
Kırılma Noktası...........

very good.........

20 Mayıs 2024 Pazartesi






 Cerrah ile güne giriş yaptı isek tabi ki serinin ikinci kitabı Çırak ile devam edelim. Bir çok okurun da belirttiği gibi Cerrah'ın tadı yok ikinci kitapta. Nasıl konusu; Cerrah olarak isim takılan katilin bir çırağının ortaya çıkması ise ikinci kitapta birincinin muadili gibi olmuş.İlk kitabın tadı yok ama Çırak'ta belli başına aynı bir muazzam.Sadece kıyasladığımda bu kanıya varıyorum.

Rizzoli ve Isles'in ikinci macerası yine Boston 'da yaşanmaktadır.Kocalarının gözleri önünde kadınlar kaçırılır ve daha sonra öldürülür.Öldürme şekli geçen kitaptaki seri katil Cerrah'a çok benzemektedir.Yoksa Cerrah kendine bir çırak mı bulmuştur ?

Her seferinde bizi büyüleyen Tess Gerritsen...

19 Mayıs 2024 Pazar



Tess Gerritsen;

Sanırım kendisinin de bir cerrah oluşundan kaynaklı olduğunu düşündüğüm gerçeklikte cinayet romanı yazanlar arasında favorimdir. Ve tabii ki Tess Gerritsen aklı geldiğinde Cerrah ve Çırak kitapları ilk akla gelendir.Kitaptan kan damlar mı ? Bence evet...Planlı, akıllı bir Cani ...Cerrah adı verilen katil kadınların rahimlerini çıkarıp, türlü işkenceler yapan bu vahşi Dr.Catherine Codell'e de saldırmış ama doktor onu silahla yaralamayı başarıp elinden kurtulmuştur.Savannah'ta gerçekleşen bu saldırının ardından Catherine Bostan'a taşınmış ancak başka bir katil de burda da sorun çıkarmaktadır.

Tess için söylenen şu benzetme sanırım çok doğru; neşteri gibi kalemini de ustaca kullanıyor.

Dedektif Rizzoli ve Moore ile tanışılan ilk kitap.Dizilere konu olacağı çok belli bir kitap.

18 Mayıs 2024 Cumartesi







Veee kalbin kraliçesi Sarah Jıo....

Yazarın okuduğum ilk kitabıdır Böğürtlen Kışı.Kitabın isminin anlama esasınsa özellikle Kuzey Amerika'da ilkbahar zamanı aniden oluşan soğuk hava dalgası ve kar yağışına denir.

Kitap arkası tanıtım:

''Canım Daniel'im''

Kaybolduğun gün dünyam sona erdi , canım oğlum.Seni her kim alıp götürdüyse , seninle birlikte kalbimi , hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek , kahkahalarını duyymak , mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum...

Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur.Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu , gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır.Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara , Daniel'in boş yatağıdır.Bir de karlar içinde gömülmüş olan oyuncak ayısı...

Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altıntadır.Köklü bir gazetede muhabir olan Claire , bu doğaüstü olayı haber yapacaktır.Araştırmalarına devam ederken Claire , küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davası ile karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir.Ancak çözdüğü her düğümün onu Vera'yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir.

Kitap sonuna dek gözyaşlarınızın akacağından emin olabilirsiniz. Yüreğe dokunan başka bir kalem tanımadım en azından Sarah Jıo kadar. Her zaman kitapları benim kütüphanemde ayrı bir köşede yer alır.

Aşkı, umudu ve umutsuzluğu bir de bu muhteşem kalemden okuyun derim...





 

16 Mayıs 2024 Perşembe

96 Saat - Taken - 2008 - Fragman - Trailer


Takip üçlemesinin ilk filmi...
96 saat...
Liam Neeson 'un harika performansıyla bir kaç kez izlediğim aksiyon filmi.Serinin diğer iki filmi  hayli tatmin edici olsa da ilk film kesinlikle damakta başka bir tat bırakır cinsten.
Paris'te bir arnavut fuhuş çetesi tarafından kaçırılan Amerikalı bir kız Kim. Babası eski bir ajan.Cep telelefon bağlantısından kızının kaçırılış anını duyan babanın kızının kurtarması için 96 saati vardır.Kıtalar arası zamana karşı yarışta müthiş bir aksiyon ve akıl dolu refleksler inanılmaz.

Filmin ikincisi Takip İstanbul 
Üçüncüsü Takip 3
 olarak vizyona girmiştir.

Karakterler aynı olup konular çok bağlantılı değildir.Yani her film kendi içinde bir bitiş ve başlangıca sahip.Tabii karakterleri ve hayat durumunu anlamak için en baştan seyretmek en iyisi.
Bazı filmlerin defalarca oynatılıp bu tarz hazinelerin neden arada bir ekrana verildiğini de az merak etmiyor değilim.
Leam Neeson'u sanırım bu üçleme dışında bir kaç filminde de ajan rolünde izledim.Hakkını vermek lazım ki o da rolün hakkını veriyor bence.Nasıl Antony Hopkins bir çoğumuzun kafasında Hannibal olarak kaldıysa benim de aklımın bir köşesinde Leam Neeson'un ajan olduğu yatıyor.
Kim rolünde yani Leam 'ın kızı; Maggie Grace de o kadar tatlı ve akıllı bir karakter.Ajan bir babanın tüm imtiyazlarına sahip.Böyle baba da herkese nasip olmaz cinsten.
Neyse; 
keyifli seyirler diliyorum
Bu üçlemeyi seyretmediyseniz kesinlikle zaman ayırın derim.



Bir avuç fıstık tadında çerezlik bir kitap tanımı çok doğru diyebilirim bu kitap hakkında.Bir genç kızın hatta oldukça başarılı bir genç kızın genetik bir hastalığa yakalanması sonrası kendine yazdığı hatırlatma notlarıdan oluşan tarzda bir kitap.Çok daha iyi bir dille yazılabilirdi görüşündeyim. Karakterin dik duruşu duygusallığa yer bırakmıyor.Ama onun her koşulda mücadele ve azmini seveceksiniz.Sammie McCoy en iyi bildiği şeyi yaparak kısa hayatında büyük iz bırakır. Yazarak....
 

Braveheart / Cesur Yürek (1995) Türkçe Altyazılı 1. Fragman - Mel Gibson...


Size arşivimdeki en sevdiğim film ile geldim.Cesur yürek...Sanırım izlemeyen yoktur bu filmi.O kadar çok seyrettim ki her karesini ezbere biliyorum diyebilirim.Bir özgürlük hikayesinin başlangıcı bir kahramanlık destanı ..Bir aşkın ağırlığı,onuru...Ve tabii ki muhteşem oyunculuğu ile Mel Gibson...





Kesinlikle okumak ve anlamak konusunda zorlandığım bir kitaptı diyebilirim. 30 lu yaşlarda Zerdüşt'ün dağlara gidişiyle başlıyor kitap.Üst insan olma yolundaki bilgeliğine ulaşma ve sonrasında bunu insanlara aktarma hikayesi de diyebiliriz.Felsefik açıdan değerlendirilmesi gereken bir kitap olduğunu düşünmekteyim.İnsan, tanrı ve ahlak hakkındaki fikirlerini kendince etik olan anlayışı ile aktaran Zerdüşt farklı ve bir o kadar da dahi olan Nietzsche'nin edebi eserlerinden biridir.Dili anlaşılır olsa da fikirleri üzerinde çok tartışılacak bir kitap.

 

15 Mayıs 2024 Çarşamba








 Bir yol bulacağız ya da kendimiz inşa edeceğiz.Varoluşumuzun ince çizgilerini büyük puntolarla yazacağız.Hayat geç değil veyahut erken değil.Kameranın arka planında yer alıp deklanşöre basmayı bildiğimiz gibi öne geçip biz yolumuzu hikayeleştireceğiz.

Kelimelerin gücüne inananlardanım.Kitapların büyüsüne kapılanlardanım. Her satırın içinde bir gizli hazine yattığını savunanlardanım. Yazmak ve okumak en büyük iki tutkum. 

Çocuk oldum,genç oldum,çalışan oldum,yetişkin oldum...

Sanırım ben bu hayatta en çok kelimelerin gösterdiğini gören olmayı sevdim.

Kitaplar sarsın dünyamızı....ve onları yazmak , okumak için sınırsız bir zaman....








 kesinlikle okumak ve anlamak konusunda zorlandığım bir kitaptı diyebilirim. 30 lu yaşlarda Zerdüşt'ün dağlara gidişiyle başlıyor kitap.Üst insan olma yolundaki bilgeliğine ulaşma ve sonrasında bunu insanlara aktarma hikayesi de diyebiliriz.Felsefik açıdan değerlendirilmesi gereken bir kitap olduğunu düşünmekteyim.İnsan, tanrı ve ahlak hakkındaki fikirlerini kendince etik olan anlayışı ile aktaran Zerdüşt farklı ve bir o kadar da dahi olan Nietzsche'nin edebi eserlerinden biridir.Dili anlaşılır olsa da fikirleri üzerinde çok tartışılacak bir kitap.

14 Mayıs 2024 Salı





 Herkes tutunur bir umuda ...Yolu belli olsa da olmasa da...Umut eder insan  umutların varlığı canını yaksa da ..Beklentinin bile suç sayıldığı zamanlardan geçiyorsak insanlığımızın en dip köşesinden , yine de umut eder insan. Boğulsa da umudunun en imkansız olduğu anlarda yine de yüzmeyi öğrenir en derin sularda...Bir koşusu vardır  hep bir bilinmeze...Hayalinden başka bir hayal doğurur...Bir çocuğun gülümsemesi haz verir bazen , bazen de bir hayatın bitişi bile kıpırdatmaz tek bir kılını...Yüreğimizdekini yaşasak ne mutlu olurduk diye düşünürüz ..Peki bizim yüreğimizdeki kime ziyan kime eziyet kime zulüm bilir miyiz? Bilmek de istemeyiz aslında hangi umudun doğacağını gökyüzünden...Sorularla , bilinmedik cevaplarla yüklü hayatlarımızda yolu yoldaşı belli yollara çıksın umutlarımızın adresi...Her ne kadar soyut vitrinlerde arasak ; kabul edelim ki somut varlığız ve araç olması gereken tüm amaçlara açız.

Merhametleri cüzdanlarından kabarık insanlar kessin yolumuzu!!!!!

11 Mayıs 2024 Cumartesi

John Q (2002) Official Trailer - Denzel Washington, Robert Duvall Movie HD



2002 yılı vizyona giren bir Denzel Washington filmi.

Bir fabrikada işçi olarak çalışan John Q.Archibald, bir gün oğlu Mike'in maç sırasında rahatsızlandığı öğrenir ve bu haberle yaşamı alt üst olur.Mike'in kalbi olması gerekenden 3 kat fazladır ve acil kalp nakli gerekmektedir.
Konu olarak çok etkileyici görünmese de Denzel Washington'un üstün yeteneğiyle film başka bir seviyeye taşınmış.Bir kaç kez seyredilecek arşivlik bir film önerisi.Sağlık sistemindeki çarpıklığı da bi o kadar eleştiren filmin sonu da oldukça etkileyici.Dram filmlerini çok sevmesem de gerçeklik payı ve duygunun seyirciye geçişi efsane. Bol ağlamaklı , gerilim tonajı yüksek nefis bir film.
iyi seyirler.......

9 Mayıs 2024 Perşembe



 
Tanrıça serisinin ilk kitabı...

Mit hikayelerini seviyorsanız bu seriye bayılacaksınız. Her kitapta bir tanrı ya da tanrıçanın bir ölümlü ile yer değişimi anlatılmakta. Genelde hikaye dünyada yaşayan bir ölümlünün gerçekleşmesinin imkansız olduğu bi ritüel ile antik dünyadan bir tanrıçayı yardıma çağırmasıyla başlıyor.Bu çağrıyı duyan bir tanrıça da yer değişimi hazırlıyor lakin iki tarafında bundan haber olmadan. Tanrıçaya ve ölümlüye de bir mola ya da farklı bir bakış açısı yaratan bu değişim başka başka olaylara da sebep oluyor.


 

7 Mayıs 2024 Salı





 Colleen Hoover yeni tanıştığım bir yazar. Bir çok farklı alanda yazması da benim için ayrıca hayranlık uyandırıcı bir nokta.Bu kitaba gelirsek paranormal bir hikaye anlatılıyor.Leeds ile Layla bir konser sonrası tanışan bir çifttir.Leeds bir müzisyendir ve Layla 'nın ablasının düğününde çıkan grupta görev almaktadır.Birbirlerine bir gece de aşık olan çift ayrılmak istemezler ve sonraki bir kaç haftayı birlikte geçirirler. Leeds iyiden iyiye Layla'ya aşık olmuştur ve birlikte yaşamayı teklif eder. Çift Leeds'in evinde birlikte yaşamaya başlar .Bir kaç zaman sonra Leeds'in eski saplantılı sevgilisi eve gelir ve Layla'yı vurur. İşte asıl olaylar bundan sonra başlar.Aylar sonra yavaş yavaş kendine gelen ve iyileşmeye başlayan Layla'yı ilk tanıştıkları eve götüren Leeds bir kaç gün içinde evde bir tuhaflık olduğunu sezer. Bir ruh evde dolaşmaktadır. Zamanla karmaşıklaşan olaylar zinciri mutlu sonla noktalanır.Okumak isteyenlere daha fazla özet geçmek istemiyorum.Zaman zaman tüylerimin diken diken olduğunu söyleyebilirim.Güzel bir hikaye idi. Ben keyifle  okudum.




6 Mayıs 2024 Pazartesi


                                                                 Gerçeğin İki Yüzü

Bir çok polisiye ve cinayet romanı okumuş biri olarak söylemeliyim ki gerçekten üst düzey bir polisiye.Kitabın giriş cümlesi ise tokat gibi çarpıyor. İçiçe girmiş bir olaylar silsilesi. Son sayfalara kadar tahmin edemeyeceğiniz bir son. 

Yazarın ilk kitabı olduğunu düşünürsek kesinlikle çok iyi hazırlanmış ve büyük emek verilmiş bir roman.Kalemine sağlık .

O an bir kelebek kanat çırptı mı bilinmez ama çok uzaklarda bir kasırga kopmak üzereydi. Kelebek etkisi gerçekleşecek , bir kadının masumca verdiğini düşündüğü bir karar öngörülemez sonuçlar doğuracaktı. Hayali her bir kanat çırpış büyük bir sarsıntıya sebep olurken , kayıplar yaşanacak , hayalle gerçek karışacak, yirmi beş yıllık vicdan azabının reçetesi bir ölüm olacak, sarsılmaz denilen temeller yerinden oynayacaktı.

Kesinlikle ve kesinlikle okumalısınız.

Bu kalemi not alın sanırım yeni roman da yolda......

5 Mayıs 2024 Pazar

Primal Fear (İlk Korku) | 1996 #primalfear #birfilmhayalet #1FHE #cinema...


1996 yapımı bir Rıchard Gere filmi. Televizyon ekranlarında çok sık gösterilmemiş bir film olup bir çok kişinin izlediğine eminim.
Kişisel olarak söylemeliyim ki bir Rıchard Gere fanıyım diyebilirim kendim için. Gençlik zamanının bu bende çok büyük etkisi yaratan film çok iyi bir ters köşeye sahip.Son 10 dakikasına kadar başka bir düzeni seyredip son sahnelerde bir tokat gibi oluyorsunuz. Senaryo ya da hikaye hakkında çok fikrim olmasa da ayakta alkışlıyorum kim imza attıysa yapıma.
Konusuna kısaca gelicek olursak;
Bir papanın öldürülmesi ve sonrasında kaçarken yakalanan bir kilise öğrencisi. Ellerinde kan ve cinayet silahı bulunan karakterimiz (Edward Norton) ve onun avukatlığını üstlenen ( Rıchard Gere)
Herkesin malum cinayet dediği bir davayı neden aldığı merak konusu olan karizmatik avukatımız ve dava süresince size  ardı arkası kesilmeden verilen psikolojik gerçekler.
Tüm medyanın takipte kaldığı bir dava. Herkesin konuştuğu bir avukat. Kilisenin gerçekleri.Ve muhteşem bir son. Edward Norton 'un oyunculuğu şapka çıkarır cinsten.
İzlemeyen varsa kesinlikle ve  kesinlikle izlemelidir. Bence geri planda kalmış eskilerden gelen bir efsane.....






Bugün hıdırellez.

Bahar bayramı.

Tam anlamıyla baharı yaşasak bir kez daha bu sene. Ayrışmadan , acıtmadan,acımadan, sağlıkla , sevgiyle , huzurla.........

Barışı kucaklasak içimizde hissetsek. Ama en derinlerimizde göstermelik çıkar uğruna değil. Küçük hesaplarla resmedilen bozuk düzene uymak için değil. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemek hesaplarıyla değil. Komşunun iyi olması bizi de iyi etsin sadece insanlık namına...

Sağlık dileyelim tüm evrene. En azından doğru zamanda doğru tespitlerle güçlensek ya da devrilsek. Cüzdanların şişmediği , bir hiç uğruna aldatılmadığımız iyileşme süreci yaşasak. İnsanlık namına...

Mutluluk dilesek ama peşinde koşmadan. Benim düzenim seni üzmese mesela. Ortak akıl ile ortak bir payda da buluşsak. Sadece yüzlerin değil kalplerin gülümsemesini de hissetsek içimizdeki en kapalı kapıların ardında bile.İnsanlık namına...

Tabi ki para da dileyelim belki de bu devirde en çok ve en öncelikli dileğimiz olan maddi sorunlarımızı aşmak için.Liyakatla , bilgimizle , tecrübemizle , yeteneğimizle ulaşsak hakkımız olana.Ama hakkımız olan bize hak görülene değil. İnsanlık namına...

Tüm dileklerimiz gerçek olsun. Layıksak eğer . 

İnsanlık namına...





 

3 Mayıs 2024 Cuma


 Akilah Azra Kohen

Ayşe Arman deyimi ile yeniçağın filozofu.....

Bir gerçeğin masalsı hali.Tüm yaşam döngüsünün başka bir evrende başka bir yaşamda tekrar şekillenmesi ve gerçek dünyada asla algılanamayan enerjisel dönüşümlerin hikayesi.

Aşkı, nefreti , dostluğu , acıyı , vicdanı , bağlılığı ve sorumlulukları başka bir frekansta öğrenmeye ne dersiniz!

Bir ütopik yaşam bir hayal kurgusu - insana göre hayal-

Olması gerekeni olması gerektiği gibi yaşayanların başka bir gezegende başka bir yaşam formunda başka türlü bir yaşamın anlatıldığı büyüklere masal tadında bence felsefik bir hikaye.

Yazarın notu ile;

Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara...

2 Mayıs 2024 Perşembe



Görülmeyen iyilikler zamanındayız. Hayatın  acımasız  , saçma kadrajında görünmediğin yerden vuruluyoruz. Bir gerekçelik hayatlarımızda bir bahane arkasına sığınmak zorunda olduklarımızla varız.Canımızın istemediğini anlatmak inanılmaz zor bir o kadar da canımızın istediğini anlatmak nefes almak kadar kolay. Cevaplar basit , sorular zamansız ve kuralsız. Bir düzende yaşamak zorunda bırakılışlarımız kimin düzenine eştir ki ? Kimdir kural koyan bir sıralama olmaksızın ? Kime boyun eğeceğimizi ya da es geçeceğimizi kime sormak durumundayız. Var mıdır bir ritüeli bu anlaşma denilen sözsüz akitlerin ? Bir bakış ya da bakmayışa takılıp kalmamız neden dir?  Neden dir değene haz değmeyene hicaz. Almadan vermek rabbime hassa bizim almadıklarımızı vermek kime has ?

Düşün ey insanoğlu ! 

Salınca hayatındaki eşlikçileri kim kalıyor ekseninde kim kalıyor evreninde.............