26 Haziran 2024 Çarşamba

Bugün size çok sevdiğim bir yazarın serisini tanıtmak istedim kısaca...


Nora Roberts...


Genelde J.D.Robb takma adıyla yazdığı ''Ölüm Serisi'' (In Death Series) gelecekte geçen bir polisiye serisidir. Seri, New York Polis Teşkilatı'nda görev yapan Teğmen Eve Dallas'ın maceralarını anlatır.Bilim kurgu ve gerilim unsurlarını başarılı bir şekilde harmanlayan bu seri , aynı zamanda Eve Dallas'ın kişisel ve profesyonel yaşamını , onun güçlü ve karmaşık kişiliğini derinlemesine işler.

Seri , 1995'ten bu yana yayımlanan ve her biri bağımsız olarak okunabilen , ancak karakterlerin gelişimini izlemek için kronolojik sırayla okunması önerilen bir dizi kitaptan oluşur.

Ölüm Serisi; karmaşık kurgusu , ileri teknolojiye sahip geleceği ve derinlemesine işlenmiş karakterleriyle polisiye ve bilim kurgu severler için vazgeçilmez bir okuma serüveni sunuyor..
 

24 Haziran 2024 Pazartesi

Ordinary Angels (2024) Trailer – Hilary Swank, Alan Ritchson, Nancy Trav...

2024 yapımı gerçek yaşamdan uyarlanan bir film...
Hilary Swank 'tan bir duygu yüklü bir drama...
Umut veren ve gözyaşlarıyla taçlandıran çookk güzel bir film...
Çok spoiler vermek istemediğim için filmin konusuna girmiyorum ...
Kesinlikle bu filme şans verin derim....

16 Haziran 2024 Pazar

 Babalar Günü;

Kimi zaman fırtınalı denizlerde yolumuzu aydınlatan bir fener, kimi zaman da düştüğümüzde el uzatan güçlü bir el.Onların sessiz fedakarlıkları, derin sevgileri ve sarsılmaz sabırları , bizleri daha iyi insanlar yapar. Her bakışında saklı olan öğütler , her gülüşlerinde gizli olan umutlar , ruhumuzun en derin köşelerine işler.Hayatımdaki en güvenli limanım, gölgesinde korkmayanım,yolumda yoldaş olan kahramanım, beni ben yapan sarsılmaz dağım ; iyi ki varsın...

Bu özel gün san adanmış olsun, sevgili babam..........

15 Haziran 2024 Cumartesi




 John Verdon...Yılan Avı

Yeni tanıdığım bir yazar..

Genel olarak baktığımda betimlemelere çok fazla yer veren bir kalem diyebilirim.

Konusuna gelecek olursak;

Eski tenis oyuncusu ve yenı uyuşturucu satıcısı Ziko Slade, bir suçlu olan Lenny Lerman'ı vahşice öldürmekten yirmi yıl hüküm yer.(vahşice derken ; kafası ve on el parmağı kesik bir cesetten bahsediyoruz).Arkadaşının ricası üzerine davayı tekrar gözden geçirmek isteyen Dave Gurney(emekli bir dedektif) görünürden daha katmanlı bir cinayet ile karşı karşıya olduğunu görür.

Kitabın ilk sayfalarında bilmem nedendir, çok kitabın içine giremedim. Belki de dedektifimizin yaşadığı evi bu kadar ayrıntılı bir betimleme ile anlatılması ilk etapta beni sıktı sanırım.Sonra sonra evi görmeye başladım ve içinde adeta Gurney ile dolaştım. Madeleine; başka bir karakter olarak hikayede yer alıyor. Dedektif Gurney'in eşi. Doğa ile bütünleşmeyi seven sanatçı ruhlu bir kadın.Kısa zaman önce bir katilin hedefi olan evlerinde huzuru tekrardan bulmaya çalışan bir çift aslında dışardan bakıldığında

Emma; dedektifin eski bir arkadaşı aynı zamanda zor zamanlarında da Madeleine'yi yalnız bırakmayan sadık bir dost.Zaten hikaye de Emma'nın danışanı olan Ziko Slade'ın davasına bir göz gezdirmesini istemesi ile başlıyor.Kanıtlar çok güçlü ve kesin gibi gözükse de Gurney; bu dava için istemese de eşinin de yönlendirmesi ile dosyalara ve verilere bakmaya başlıyor.

Sanığı hapiste ziyaret ediyor, şahit tutanaklarını okuyor , olayı yürüten dedektif ile görüşüyor ve savunmanın oldukça basiretsiz kaldığı kanısına varıyor. Gitgide onu içine alan davada adım adım ilerlemeyi ve sanki kendi soruşturmayı yürütüyormuşcasına iyice davaya dahil oluyor.

Bir çok olasılık dışı gibi görünen kedi - fare oyunu ortasında kalan Gurney; cinayet baş şüphelisi olarak da görülüyor. Artık başlayan bu naçizane soruşturma tam anlamı ile bir avcı-katil hesaplaşmasına dönmüşken; güvendiği insanların sayısında azalma oluyor. Kendini soyutlamaya çalıştığı her hareketinde daha da olayın içine batan dedektifimiz ; esasında ona çok saçma gene bir reality şova çıkarak olayların seyrini değiştiriyor. Ve en sonunda yine her noktayı kendi birleştirip olayı çözüyor.

Kitabın adına gelicek olursak; Yılan Avı... psikopat katilimizin lakabı bir yılan olup kendisi de evinin alt katında bir çok çeşitli yılan beslediği içindir.

En başta da dediğim gibi çok fazla betimleme var ve bazen sizi sıkabiliyor.Onun dışında hikaye çok farklı karakterlerle işlediği için bölünebiliyor ve arada kopmalar yaşayabiliyorsunuz.

Benden bu kitap için bu kadar.................



14 Haziran 2024 Cuma

Bridgerton | 3. Sezon | Resmi Fragman | Netflix


Bridgerton dizisi....
Sevgili Julıa Quınn in unutulmaz kitap serisinden uyarlanan 3. sezonu da yayınlanan bir 1800 lü yılların İngilteresi, Netflix de yayında...
Bridgerton bir aile.Her kitapta ailenin bir çocuğunun hikayesini barındıran tarihi aşk romanlarından diyebiliriz.Tatlı atışmalar, nüktedan dialoglarla bezeli bir cemiyet ailesinin sıradışı özellikleriyle dolu olan çocuklarının evlilik akdine giden yolunu anlatan hikayeler bütünü.Eskiden bu kitapların keşke bir film ya da dizi olması nasıl güzel olur dediğimi hatırlıyorum.Kitaptan uyarlanan bir çok dizi ve film gibi ; çok farklılıklar olsa da akışta yine de hikaye bütünlüğü aynı sayılır.
Yeni sezonu merakla bekleyenlerdenim...
Julıa Quınn.....güçlü kalemine sağlık....
Keyifli seyirler ....



9 Haziran 2024 Pazar

Yeni yerler keşfetmek , insanın ruhunu besleyen , zihnini genişleten ve hayal gücünü ateşleyen eşsiz bir deneyim.Her adımda karşılanan bir bilinmezlik , insanın merakını doruğa çıkartan o heyecan.Bir patikanın sonunda ki gizemli bir manzara , bir köyün dar sokaklarında saklı kalmış hikayeler veya bir şehrin caddelerinde yankılanan geçmişin izleri...Hepsi,keşfetmenin büyüsü gibi...
Yolculuklar bize sadece yeni coğrafyalar sunmaz , farklı kültürlerin , dillerin ve yaşam tarzlarının kapısını aralar . Bir pazar yerinde rastladığınız yaşlı amcanın anlattıklarını kitaplarda bulamayız.Bir evin penceresinden yükselen yemek kokusunu kelimelere dökemeyiz.Orada bulunmanın değeri ile ilintilidir zenginliğin başka perfpektifi.
Keşfetmek, kendini de tanımaktır.Bilmediğiniz topraklarda ki sorun çözme beceriniz sizi seviye atlatır bazen bilmeden.Ya da kendinizden bir bir şeyler bulmanız yabancı iklimde, sizi size daha da yanaştırır.
Sonuçta fiziksel serüvenden, ruhsal serüvene de geçistir yeni yerler tanımanın tılsımı.Her keşifte, içimizdeki maceraperesti besleriz.Her fırsatta belki de yola çıkmalı yolunu tozunu yutmalıyız.Hayatımıza her eklenen yeni bir renk anlamını çoğaltsın benliğimizin....

5 Haziran 2024 Çarşamba




 Karga Kız'ın dünyasına girmeye cesaretin var mı ?

Bir psikolojik gerilim kitabı.En başta söylemeliyim ki ; oldukça rahatsız sahnelere tanıklık ediyorsunuz.İnsan doğasındaki sapkınlığı ve şiddetti en üst perdeden işleyen bir hikaye.Zihnin karanlıklarını çok da etkilenmeden okurum diyorsanız size göre bir roman.

Beğenen olduğu gibi beğenmeyen bir çok okur yorumuna rastladım.Üç kitaplık bir serinin ilk kitabı.Okuyucu yorumlarına baktığımda açıkçası bir az çekindim.Kitabın hikayesine başladığımda ise çokta etkilenmediğimi belirtmek isterim.Normalde kitaptaki hikayenin içine girmek isterim ama sanırım bu kitapta biraz dışında kalmak istedim.

İsveç te geçen ve iki arkadaş yazarın ortaklaşa yazdığı kitap sanırım okurları ikiye bölmüş durumda.Pedofili ve işkence metodlarını çok sıcak satırlarla yazdığı ve çoğu satırlar okuyucu da acı bir tat bıraksa da psikanaliz ödülünü almış bir kitap serisinden bahsediyorum.İyi bir ters köşe , gerçi belli bir sayfadan sonra tahmin ettiğim bir ters köşe.

Merak uyandıran bir son olduğu içinde devamını okumayı düşünüyorum.Bir çok karakterin ağzından yazılmış , sadece bu sebeple içiçe geçtiğini düşünmüştüm ki hiç de öyle değil.Karanlık bir psikolojik gerilim hatta korku düzeylerinde seviyorsanız tavsiye ederim.

Konuya çok değinmek istemiyorum okumanız açısından .... Dediğim gibi türü sevenler ve çok da ben etkilenmem diyenler için güzel bir başlangıç...


3 Haziran 2024 Pazartesi

47 RONIN_ALTYAZILI YENİ FRAGMAN

2013 yapımı bir çoğunuzun izlediğini tahmin ettiğim aksiyon/fantastik bir filmle geldim.

47 Ronın


Ronın ; japon kültüründe efendisiz kalmış savaşçı demektir.Filmde efendilerini yaptığı bir yanlış sonucunda seppuku(intihar ritüeli) ile kaybeden 47 samuray savaşçısının hikayesini anlatılıyor.Filmdeki fantastik öğeler güzel sahneleri de beraberinde getiriyor.Epik temalı filmler arasında olduğu yorumunu yapabilirim ki seyir kalitesi yüksek bir film.
Imdb puan aralığı değişik film sitelerine göre 6-7 bandında ki bence bir tık daha fazla olabilir.Keanu Reeves'in başrolde olması , sanırım benim puan skalamı yükseltiyor.
Son samuray filmi yan başrolüde görebileceğiniz güzel bir yapım.Zamanında beklediği gişe hasılatına ulaşamamışta olsa çok da gerilerde kalmadı.Japon ve samuray kültürünü çok güzel yansıtan destansı bir hikaye için izleyin derim.
..

1 Haziran 2024 Cumartesi





 Okumanın  Büyüsü;

Okumak, ruhun en derin köşelerine yapılan bir yolculuktur.Her sayfa, her cümle , bizi bilinmeyen diyarlara , farklı zaman dilimlerine ve sayısız hayatın içine sürükler.Kitaplar , insan zihninin en özgün yaratılarıdır; bir yazarın kaleminden dökülen kelimeler , okurun dünyasında bambaşka anlamlar kazanır.Her karakterin acısı, sevinci, umutları ve hayal kırıklıkları , bizlere ayna tutar ve kendi iç dünyamızla yüzleşmemizi sağlar.

Bir kitabı elinize aldığınızda , aslında sadece mürekkep ve kağıttan oluşan bir nesne tutmazsınız.O kitap, siz onu okudukça canlanır , nefes alır, konuşur. Öyle ki ; bazı cümleler yüreğinize işler ve asla unutamayacağınız izler bırakır.Dostoyevski'nin ''Suç ve Ceza'' da Raskolnikov'un vicdan azabı , Yaşar Kemal'in ''İnce Memed'' de özgürlüğe olan tutkusu ya da Orhan Pamuk'un ''Kırmızı Saçlı Kadın'' da masallarla gerçeklerin içiçe geçtiği hikayeleri , bizlere insan olmanın karmaşıklığını anlatır.

Okumak, sadece bilgi edinmek değildir.O, aynı zamanda bir kaçış, bie sığınak, bir meydan okumadır.Bu yüzden , kitaplar sadece kütüphanelerde değil , kalplerimizde yer bulur.Okumanın büyüsü , kelimlerin ötesine geçer ve hayatlarımızı daha zengin , daha anlamlı kılar.

Kitap kokusu sarsın sokaklarımızı............