"Sabahları Severim Ben"
Sabahlar benim için her zaman bir mucizeyi andırır. Gecenin derin karanlığını yırtarak doğan güneş, yalnızca bir ışık kaynağı değil, adeta yeniden varoluşun bir simgesidir. Sabahın ilk ışıkları, karanlığın üzerine dokundukça, içimdeki derin boşluklar yavaş yavaş aydınlanır, umutla dolar. O an, her şeyin mümkün olduğunu, her zorluğun üstesinden gelinebileceğini hissederim. Çünkü sabahlar, bana her şeyin yeniden başlayabileceğini hatırlatır; düştüğümde yeniden kalkabileceğimi, kaybolduğumda yeniden yolumu bulabileceğimi.
Sabahları severim ben, çünkü her sabah yeni bir şans sunar. Gecenin karanlık perdeleri aralandığında, gökyüzünde beliren o ilk ışık, içimdeki tüm endişeleri, korkuları, pişmanlıkları birer birer siler. Her sabah, hayata dair yazılmamış bir sayfadır, elime verilen boş bir sayfa. Ve o sayfayı nasıl dolduracağım tamamen bana bağlıdır. Bu düşünce, bana inanılmaz bir güç ve cesaret verir.
Sabahın serinliği, bedenimi sararken ruhumu da tazeler. Sabahın dinginliğinde, dünyanın henüz uyanmamış olmasının verdiği o eşsiz huzur, bana yalnız olmadığımı hissettirir. Bu anlar, yalnızca bir günün başlangıcı değil, aynı zamanda içsel bir yolculuğun da ilk adımlarıdır. Kendi içimde yeni kapılar açar, gizli kalmış hislerimi keşfederim. Her sabah, kendimle yeni bir buluşmadır; eksiklerimi, hatalarımı, hayallerimi yeniden gözden geçirdiğim bir aynadır.
Sabahları severim ben, çünkü sabahlar bana hayatın sonsuz döngüsünü hatırlatır. Her gece ne kadar uzun ve karanlık olursa olsun, sabahın ışığı mutlaka gelir. Bu basit ama güçlü gerçek, bana her zaman güç verir. En zorlu anlarda bile, sabahın mutlaka geleceğini bilmek, içimdeki umut ateşini hep diri tutar. Her sabah, bana hayatta hiçbir şeyin kalıcı olmadığını, zorlukların bile bir sonunun olduğunu hatırlatır.
Sabahları severim ben; çünkü sabahlar, hayatın bana verdiği en büyük armağanlardan biridir. Her sabah, kaybettiğim şeyleri geri getiremese de, bana yeniden deneme, yeniden sevme, yeniden inanma fırsatı verir. Sabahlar, bana her şeyin geçici olduğunu ve sonunda ışığın her zaman kazandığını gösterir. İşte bu yüzden sabahları severim; çünkü her sabah, karanlığın ardından doğan bir umut ışığıdır ve bu ışık, bana yaşamanın ne kadar değerli olduğunu fısıldar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder