8 Mayıs 2025 Perşembe


Katherine St. John’un "Aslanın İni" adlı romanı, lüks ve ihtişamın ardındaki karanlık sırları gözler önüne seriyor. Başarısız bir oyunculuk kariyerine sahip Belle, eski arkadaşı Summer'ın zengin erkek arkadaşı John'un Akdeniz'deki yatında düzenlediği doğum günü tatiline davet edilir. Ancak bu rüya gibi görünen tatil, kısa sürede bir kâbusa dönüşür. Misafirlerin pasaportlarına el konur, internet erişimi engellenir ve katı kurallar uygulanır. Belle, Summer'ın gerçek yüzünü ve John'un karanlık işlerini keşfettikçe, hayatta kalmak için zekâsını ve cesaretini kullanmak zorunda kalır. 


Katherine St. John – Aslanın İni | Kişisel Yorum ve Özet

İlk izlenimim: Kitap kapağını ilk gördüğümde bir yaz tatilinin, belki biraz aşkın ve eğlencenin hikâyesiyle karşılaşacağımı düşündüm. Ama birkaç sayfa sonra atmosfer tamamen değişti: o lüks yat aslında bir “kafes”, karakterler ise iç içe geçmiş sırlarla doluydu.


🧭 Konu Özeti (Kendi Gözümden):

Ana karakter Belle, hayatında çok da parlak bir dönemden geçmeyen biri. Bir gün eski arkadaşı Summer’dan gelen beklenmedik bir davetle, zengin bir adamın yatında Akdeniz tatiline katılır. Ama bu tatil, aslında bir kaçış değil, tam anlamıyla bir tuzak…

Pasaportların toplanması, telefonların alınması, emir-komuta zinciri… Her geçen gün daha da daralan bir çevre ve büyüyen bir paranoya. Okurken gerçekten “Ben olsam ne yapardım?” diye sordum kendime. Tatil değil, bir psikolojik savaş alanıydı.


🧠 Kişisel Yorumum:

Beni en çok etkileyen şey, karakterlerin çok gerçekçi olmasıydı. Summer’ın sahte gülüşleri, John’un karanlık tarafı ve Belle’in içsel direnişi... Hepsi tanıdık duygular. Sanki ben de o yatın içindeymişim gibi hissettim.

Kitap, sadece bir gerilim romanı değil. Aynı zamanda kadın dayanışmasını, güç ilişkilerini ve özgürlük arzusunu çok etkileyici bir şekilde işliyor. Kapanan her kapı, açılan başka bir iç hesaplaşmaya dönüyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder