Penelope Featherington, çocukluğundan beri Colin Bridgerton’a âşıktır. O, neşeli ve yakışıklı bir centilmen; Penelope ise toplum tarafından "sessiz, sade, fazla kilolu" olarak nitelendirilen, dikkat çekmeyen bir genç kadındır. Ancak Penelope’nin iç dünyası bambaşkadır: Zeki, duyarlı ve gözlem yeteneği yüksek biridir.
Colin yıllar süren seyahatlerden sonra Londra’ya döndüğünde Penelope’yi farklı bir gözle görmeye başlar. Artık o, sadece en yakın arkadaşı Eloise’in en iyi arkadaşı değil, kendi başına bir kadın olarak dikkatini çeken biri hâline gelir.
Fakat Colin’in sakladığı bir sır vardır. O da yazarlık yapmaktadır ama bu yönünü kimseyle paylaşmamıştır. Penelope’nin de sakladığı büyük bir sırrı vardır: Londra sosyetesini sarsan dedikodu köşesi yazarı Lady Whistledown, aslında Penelope’dir!
Bu iki sır açığa çıkınca, ikisinin de birbirine dair bildikleri altüst olur. Colin, yıllardır uzaktan sevilmiş olmanın ve Penelope’nin bu kadar derin biri olduğunun farkına varır. Aralarında gerçek bir aşk gelişirken, toplum baskısı, aile beklentileri ve geçmişin gölgeleri de bu aşkı sınar.
Bu kitap, “arkadaşının ağabeyine duyulan aşk” temasını çok güzel ve sıcak bir şekilde işliyor. Penelope’nin yıllar süren sessiz aşkı, sabrı ve içsel dönüşümü çok etkileyici. Colin’in ise içsel yolculuğu, olgunlaşma süreci oldukça tatmin edici bir şekilde işlenmiş.
En güzel yanlarından bazıları:
-
Penelope’nin görünmezlikten güçlü bir kadına dönüşümü
-
Aşkın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve duygusal bağlarla da oluştuğunun vurgulanması
-
Lady Whistledown kimliğiyle ilgili sürükleyici gizem
Julia Quinn bu kitapta hem romantizmi hem mizahı hem de duygusal derinliği çok iyi harmanlamış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder