4 Haziran 2025 Çarşamba


Stephanie Laurens’ın kalemiyle tanışmak bambaşka bir deneyim. Masumiyetin Tadı, klasik anlamda bir "tarihi aşk romanı" olmasına rağmen karakterlerin derinliğiyle dikkat çekiyor. Başkahramanımız Charlie (VIII. Meredith Kontu), ailesinin soyunu sürdürmek gibi ciddi bir görevle karşı karşıya. Bu yüzden evlenmeye karar veriyor ama bunu yaparken romantik hislerden uzak, mantıklı bir yaklaşım sergiliyor.

Ancak Sarah Conningham sahneye çıktığında işler değişiyor. Sarah, güçlü, akıllı ve duygularını kolay kolay açmayan bir kadın. Charlie’nin evlenme teklifini kabul etmeden önce, aralarındaki ilişkinin gerçek bir yakınlık ve tutkuya dayanmasını istiyor. Bu da onları hem duygusal hem fiziksel bir keşif yolculuğuna çıkarıyor.

Kitap boyunca “aşk bir zorunluluk mu yoksa bir seçim mi?” sorusu akıllarda kalıyor.

Masumiyetin Tadı, sürükleyici bir anlatıma sahip ama herkesin seveceği türden bir roman değil. Özellikle çeviri yer yer cümleleri ağırlaştırıyor. Benim için karakterlerin psikolojik çözümlemeleri, kitabın en güçlü yönüydü. Sarah'ın dik başlılığı, Charlie’nin duygularını bastırma çabası ve aralarındaki çekim çok güzel işlenmiş.

Ancak kitabın temposu bazı bölümlerde düşüyor, özellikle de olayların ilerlemesini beklerken sabır gerekiyor. Diyalog eksikliği ve anlatımın bazen "tek düze" kalması, hikâyenin gücünü azaltabiliyor.

Eğer tarihi aşk romanlarını seviyor ve sabırlı bir okuyucuysanız, bu kitap sizi tatmin edebilir. Ama çeviri hassasiyetiniz varsa, zaman zaman rahatsızlık duyabilirsiniz.

Masumiyetin Tadı, dönem romanlarını ve güçlü kadın karakterleri sevenler için iyi bir seçim. Ancak herkesin beklentisine uymayabilir. Kitabı daha iyi değerlendirmek için birkaç sayfa okuyup öyle karar vermenizi öneririm.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder