Bir duygudur, kalbin en derin yerinde saklanan ve zamanla kıymeti daha da artan. Vefa, yalnızca hatırlamak değildir; yaşanmışlıkların hakkını vermek, birine gönülden bağlanmak ve o bağın hiç kopmaması demektir. Herkes için kolaydır yeni bir başlangıç yapmak, ama vefalı olan, geçmişin değerini bilir. O, hiçbir zaman unutmaz, kimden ne gördüğünü, kimle ne paylaştığını, kimin yanında durduğunu...
Vefa, bir dostun en zor anında yanında olmak demektir. Belki aradan yıllar geçmiştir, belki yollar ayrı düşmüştür ama vefa, ne mesafeyle ne de zamanla silinip gider. Bir telefonun ucunda, bir hatırada ya da sessizce edilen bir dua da saklıdır vefa. Çünkü vefalı insan, verdiği sözleri kalbinin derinliklerine kazır.
Vefa, bazen bir tebessümde saklıdır. Birinin sana iyiliğini hatırladığında, ona gönlünün en temiz köşesinden bir teşekkür fısıldarsın. Bazen o teşekkür kelimelere dökülmez, ama içtenlikle hissedilir. Yüreğinde bir minnet yankılanır ve bunu karşındakine göstermek istersin. Çünkü bilirsin ki, hayat sana ne getirirse getirsin, seni sen yapan en büyük değerlerden biri vefadır.
Bazen vefa, çok geç kalmış bir özürdür. Birine haksızlık ettiğini anladığın an, o hatayı kabul etmek, gönül almak ve kaybolan güveni onarmaya çalışmaktır. Yıllar geçse bile, kalpten kopan bağları tekrar kurma çabasıdır. Çünkü vefa, insan olmanın, insan kalmanın bir gereğidir.
Vefa, yalnızca insanlara değil, anılara da duyulur. Bir zamanlar gülüp eğlendiğin, hüzünlendiğin, bir parçası olduğun her anıya saygı duymaktır. O anıların içinde yaşayan insanlara ya da anlara sahip çıkmaktır. Vefa, geçmişi unutmamak, o günleri kıymetli bilmek ve hayatını o hatıraların üstüne kurmaktır. Çünkü biliyorsun ki, geçmişinde var olan o insanlar ve yaşanmışlıklar seni sen yapmıştır.
Bir kalpte vefa varsa, o kalp hiç yalnız kalmaz. Vefa, bağları güçlü tutar, sevgiyi kalıcı kılar, hatıralara kıymet verir. En derin, en saf duygulardan biridir; sadakatin, sevginin ve saygının en güzel ifadesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder