Tia ve Mike Baye, sıradan bir aile gibi görünseler de, oğulları Adam’ın değişen davranışları onları derinden endişelendirir. Adam, içine kapanmış, aileden uzaklaşmış ve arkadaş çevresine gömülmüş haldedir. Üstelik yakın arkadaşı Spencer’ın intiharı da bu endişeyi büyütür.
Oğullarını korumak isteyen Tia ve Mike, istemeden de olsa “gizli gözetim” yoluna başvurur: Adam’ın bilgisayarına casus yazılım yüklerler. Başlangıçta bu sadece ebeveyn refleksi gibi görünse de, zamanla Adam’a gelen gizemli mesajlar her şeyi daha karanlık bir noktaya taşır. Mesajlarda sürekli şu cümle tekrarlanır:
“Asla vazgeçme, her şey yolunda.”
Bu noktadan sonra olaylar sadece aile dramı olmaktan çıkar; sırların, yalanların ve karanlık ilişkilerin açığa çıktığı bir gerilim hikâyesine dönüşür. Adam’ın sakladıkları, Spencer’ın ölümü, çevresindeki arkadaşların gerçek yüzleri ve aile içindeki güven sorgulamaları katman katman açığa çıkar.
Bence Asla Vazgeçme, Harlan Coben’in aile dramıyla polisiye gerilimi en iyi harmanladığı romanlardan biri. Burada cinayetten çok “aile bağları, ebeveyn olmanın sınırları, güven ve kontrol” temaları öne çıkıyor.
-
Tia ve Mike karakterleri aslında çok insani. Hepimizin “çocuğumuzu koruma” içgüdüsünü temsil ediyorlar. Ama bu içgüdü aşırıya kaçtığında sevgi ile baskı arasındaki çizginin ne kadar kolay aşılabileceğini gösteriyor.
-
Adam ise tipik bir ergen yalnızlığını yaşıyor; anne-babası onu korudukça, o daha da uzaklaşıyor. Bu çatışma hikâyeyi gerçekçi kılıyor.
-
Coben’in tarzına uygun şekilde bolca sürpriz, gizemli yan hikâye ve “beklenmedik bağlantılar” mevcut.
Romanı okurken sadece bir polisiye gerilim değil, aynı zamanda “Ebeveyn olmanın doğru yolu var mı?” sorusuyla da yüzleşiyorsun. Son bölümlerindeki çözülme, okuru şaşırtıyor ama aynı zamanda duygusal bir tat da bırakıyor.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder